Zengin Baba Yoksul Baba - Robert Kiyosaki

    Merhaba fakir dostlarım, umarım hepinizin keyfi yerindedir. Son okuduğum kitap Robert Kiyosaki'nin yazmış olduğu "Zengin Baba Yoksul Baba" adlı kitabı. Daha önce Borsa'da Tek Başına ve Akıllı Yatırımcı kitaplarını okuyup özetini çıkararak siteme eklemiştim. Bu kitabı okuduktan sonra kesinlikle diğer iki kitabın da çok önünde bir kitap olduğunu belirtmem gerekiyor. Çok detaylı bir özet çıkardım. Umarım beğenirsiniz. 

BİRİNCİ BÖLÜM: Zengin Baba Yoksul Baba

-İki babam vardı benim, biri zengin diğeri ise yoksul. İkisi de bana öğütler verirdi ancak öğütleri birbirinden farklıydı.

-Biri "Para aşkı cehennemin kapısını açar" derken, diğeri "Parasızlık bütün kötülüklerin anahtarıdır" derdi.

-Biri "Bedelini karşılayamam" sözünü dilinden eksik etmezdi. Diğer babam ise ısrarla "Bedelini nasıl karşılayabilirim?" diye düşünmemde ısrar ederdi.

-Babalarımdan biri "Zengin değilim çünkü sizler varsınız" derken, diğeri "Zengin olmam gerek, çünkü sizler varsınız" derdi.

-Her ikisi de okumanın öneminden bahsederdi. Fakat öğrenilecek konuların önemi konusundan birbirlerinden ayrılırlardı. Biri benim çok çalışmamı, iyi bir derece almamı ve para kazanmak için iyi bir iş bulmamı istedi. Öbür babam ise zengin olmak, paranın nasıl işlediğini anlamak ve parayı kendi kendine çalıştırmayı öğrenmek için okumamı isterdi. "Ben para için çalışmam, para benim için çalışır!" derdi hep.

-Dokuz yaşındayken parayla ilgili konularda zengin babamın sözlerini dinlemeye karar verdim.

İKİNCİ BÖLÜM: Ders 1; Zenginler Para İçin Çalışmaz

Sene 1956. Yazarın babası bir öğretmendir ve mutluluğu öğretme yoluyla kazandığını, para işleriyle hiç ilgili olmadığını söyler. Ancak çocukluk arkadaşı Mike'ın babası ise bir ticaret insanıdır ve onunla konuşarak nasıl daha iyi para kazanabileceğini öğütler. İşte yazarın yoksul babası gerçek babasıyken, zengin babam diye bahsettiği de arkadaşı Mike'ın babasıdır. 9 yaşında ilk olarak saatliği 10 cent'e yanında çalışmaya başlar zengin babasının. Bu çalışmaları esnasında sürekli Mike ve yazara dersler verir.

"Zenginler para için çalışmaz, paralarını kendileri için çalıştırırlar."

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: Ders 2; Finans Bilgilerini Neden Öğretelim?

1990 yılına geldiğimizde ise Mike babasının kurmuş olduğu imparatorluğu devralmış ve işleri babasından çok daha büyük yerlere getirmiştir. Mike da kendi oğlunu zamanında babasının kendisini ve yazarı yetiştirdiği gibi yetiştirmekte.

    Yazar ve eşi 1994 yılına geldiğinde emekli oldular. Yazar emekli olduğunda 47, eşi ise 37 yaşındadır. 

"Emeklilik çalışmamak anlamına gelmiyor. İster çalışır, ister çalışmayız. Ama servetimiz kendiliğinden katlanıyor hem de enflasyondan etkilenmeksizin. Özgürlüğün anlamı bu sanırım. Mal varlıklarımız kendiliğinden üreyecek kadar çok. Bir ağaç dikmekten farkı yok. Yıllarca sularsınız ve gün gelir artık hiçbir şey yapmanıza gerek kalmaz. Kökleri yeterince derinlerdedir ve ağaç size kendiliğinden gölge sağlar."

-Sorunları çözen ve para üreten şey bilgidir. Finans bilgisi olmaksızın, para uçar gider. Önemli olan ne kadar kazandığın değil, elinde ne kadar para tutabildiğindir. 

-Aktif ve Pasif arasındaki farkı bileceksin ve paranı aktiflere yatıracaksın. Kısaca aktif dediğimiz şeyler hisse senetleri, gayrimenkul ve tahvil gibi bize temettü, faiz, kira geliri gibi gelirler yaratacak olan şeylerdir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: Ders 3; Kendi İşinize Bakın

-Mali açıdan güvende olmak için insan kendi işine bakmalıdır. Gelir sütununuzun tersine, işiniz aktif sütununuzun etrafında döner. Herkes gelir hesaplarına dikkat ederken, zenginler dikkatlerine aktif sütunlarına verir. Bu yüzden şu lafları çok sık duyarız: "Zamma ihtiyacım var." "Ah bir terfi etseydim." "İki haftaya işi bırakıyorum. Daha yüksek ücretli bir iş buldum."

    Kimi çevrelerde bu fikirler revaçtadır ve hala kendi işinize bakmıyorsunuz demektir. Bu fikirler hâlâ gelir sütunuyla ilgilidir ve kişi ancak ek parasını gelir getiren mal varlığı edinmede kullanırsa maddi güvence sağlar.

-Kendi işinize bakmaya başlayın. Tam gün çalıştığınız işe devam edin ama bir yandan da eve getirdiğinizde gerçek değerinden kaybeden pasifler veya elbise vb. kişisel eşyalardan uzak durup gerçek aktifler satın almaya başlayın. Yeni bir araba direksiyonuna oturup yola düştüğünüz anda %25 değer kaybeder. Bankacı arabanızın bir numaralı mal varlığınız olduğunu söylese bile, araba doğru bir aktif değildir.

-Benim dünyamda gerçek aktifler yedi farklı kategoriye girer;

1. Fiziksel varlığımı gerektirmeyen iş yerleri. Onların işvereniyim ama iş yerlerini başka birileri yönetiyor ya da işletiyor. Eğer ben de orada çalışsam, orası benim iş yerim olmaktan çıkar ve işim olur.
2. Hisse senetleri
3. Tahviller
4. Gelir getiren gayrimenkul
5. Bonolar
6. Müzik, yazılı eser, patent gibi düşünceye dayalı eşyalardan telifler
7. Değeri olan, gelir üreten ya da pazarı hazır olup değer artıran başka ne varsa.

-Kendi işinize bakın derken aktif sütununuzu kurup güçlendirmekten bahsediyorum. Tam gün işinizde kalın, çok çalışkan ve sevilen bir eleman olun ama aktif sütununu kurmayı ihmal etmeyin.

-Nakit akışınız arttıkça birtakım lüks malları satın alabilirsiniz. Yoksullar ve orta sınıf önce lüksleri almaya yönelirken zenginlerin lüksleri satın almaya en son yönelmesi önemli bir farktır. Yoksul ve orta sınıf aldıkları lüks ile zengin gibi görünürler ama gerçekte kredi borçları giderek büyür. Uzun vadeli zenginler ise önce aktif sütunlarını kurarlar ve ardından o sütunun ürettiği gelirler ile lükslerini satın alırlar. Yoksul ve orta sınıfın aldıkları lüks kendi alın teriyle, çocuklarına bırakacakları mirastan kırpılan parayla satın alınır.

BEŞİNCİ BÖLÜM: Ders 4; Vergilerin Tarihçesi ve Şirketlerin Gücü

-Yoksul ve orta sınıfa, vergilerin sadece zenginleri cezalandırmak için konduğu anlatılmış, böylece vergi fikri popüler kılınmış ve çoğunluğa kabul ettirilmiştir. Asıl amaç zenginleri cezalandırmak olsa da, gerçekte cezalandırılan yoksul ve orta sınıf olmuştu.

-Aşağı yukarı 10 yaşımdan beri zengin babamdan memurların tembel hırsızlar olduğunu, yoksul babamdan ise zenginlerin daha çok vergi vermek zorunda bırakılması gereken aç gözlü dolandırıcılar olduğunu duyardım. Hem kasabanın en büyük kapitalistlerinden biri için çalışıp hem de devlette önemli bir mevkide bulunan babamın evinde yaşamak zordu. Kime inanacağıma karar vermek kolay değildi.

-Şirket sahibi zenginler kazanır, harcar ve elinde kalan üzerinden vergi öderler. Şirketlerde çalışanlar ise kazanır, vergi öder ve elinde kalanı harcarlar.

ALTINCI BÖLÜM: Ders 5; Zenginler Parayı Bulur

-Daha şanslı olmak ve çok çalışmak yerine para yaratmak istiyorsanız, finansal zekanın önemi büyüktür. "Doğru" fırsatın gelmesini bekleyenlerdenseniz, uzun süre beklemeniz gerekebilir. 

-Finansal zeka dört teknik beceriden oluşur:

1. Finansal, diğer adıyla mali bilgi. Rakamları okuma yeteneği.
2. Yatırım stratejileri. Para kazanma bilimi.
3. Piyasa. Arz ve talep.
4. Yasalar. Muhasebe, şirket, devlet kurallarını ve yönetmeliklerini bilmek. Ben kuralların dışına çıkmamayı öneririm.

YEDİNCİ BÖLÜM: Ders 6; Öğrenmek İçin Çalışın Para İçin Çalışmayın

-Eğitimli babam için iş güvencesi her şeyden önce gelirdi. Zengin babaysa önceliği öğrenmeye veriyordu. Eğitimli babam gemi kaptanı olmak için okula gittiğimi sanmıştı. Zengin babaysa uluslararası ticareti öğrenmek için okuduğumu biliyordu.

-Dünya yetenekli yoksul insanlarla dolu. Bunun nedeni bildikleri değil, bilmedikleridir. Hamburger satma ve servis yapma becerilerini geliştirmek yerine ilgilerini daha iyi hamburger yapmaya odaklarlar. McDonald's dünyanın en iyi hamburgerini yapmaz, ne var ki sıradan bir hamburgeri satma ve servis yapma konusunda kimse eline su dökemez.

SEKİZİNCİ BÖLÜM: Engelleri Aşmak

-Kişiler kendilerini mali açıdan geliştirip bilgi edindikten sonra da, finansal özgürlüğe erişene kadar engellerle karşılaşabilirler. Mali bilgiye sahip olanlar yalnızca beş nedene bağlı olarak aktif sütunlarını yükseltemez:

1. Korku
2. Kuşkuculuk
3. Tembellik
4. Kötü Alışkanlıklar
5. Kibir

DOKUZUNCU BÖLÜM: İşe Koyulmak

-Yetiştirildiğimiz kültürde para sevgisinin şeytanca olduğu bize öğretildiği için geri plana itilmiştir. Para kazanmak için çalışalım diye, bizi meslek öğrenmeye teşvik etmiştir, ne var ki parayı kendimiz için nasıl çalıştıracağımızı öğretmeyi başaramamıştır. Çalıştığımız şirketin ya da devletin çalışma hayatımız sona erince bize bakacağını öğretmiştir. Ancak bunun bedelini ödeyecek olanlar, aynı eğitim anlayışıyla yetiştirilen çocuklarımızdır. Verilen mesaj hala aynıdır. Çok çalışın, para kazanın ve harcayın. Eğer paranız yeterli gelmezse borç alın!

-Yoksul ya da ürkek kimselere kulak vermeyin. Benim de böyle dostlarım var, onları çok severim ancak bu onların "korkak tavuk" oldukları gerçeğini değiştirmez. Paradan, özellikle de yatırımlardan söz açıldığında "başımıza taş yağar." Bir işin neden yürümeyeceğini anlatmaya hazırdırlar her an. Ne yazık ki onları dinleyenler olur; kıyamet ve kasvet konusunda söylenenleri tartışılmasız kabul edenler de "korkak tavuktur."

ONUNCU BÖLÜM: Daha Fazlasını mı İstiyorsunuz?

-İşe koyulmak üzere "yapılacakları" öğrenmek isteyenlerle kendi yaptığım şeyleri kısaca paylaşayım.

• Yaptığınızı yapmayı kesin. Mola verin ve neyin işe yaradığını, neyin yaramadığını değerlendirin. Deliliğin tanımı hep aynı şeyi yaparak farklı sonuç beklemektir. İşe yaramayanı yapmayı bırakın ve yapacak yeni bir şey arayın.
• Yeni fikirler arayın. Yeni yatırım fikirleri aramak için ben kitapçılara gider, farklı ve ender konularda yazılmış kitaplara bakarım. Bunlar benim için formüldür.
• Yapmak istediğinizi gerçekleştirmiş birini bulun. Öyle kimseleri yemeğe götürün ve işin püf noktalarını anlattırın.
• Kurslara katılın ve eğitimler satın alın.
• Tüketiciler neden yoksuldur? Bir alışveriş merkezinde indirim varsa tüketici kesim koşar ve alışveriş arabasını o ürünle doldurur. Gelgelelim borsada indirim varsa(ki buna endeks düşmesi/düzeltme denir.) tüketici ondan kaçar. Alışveriş merkezinde fiyatlar yükseldiğinde tüketici başka yere yönelir ama borsa endeksi yükselince, tüketici satın almaya koşar.

SON

    👇👇Sizler de kitap hakkındaki düşüncelerinizi yorumda paylaşabilirsiniz. 👇👇